Wilkie sendromu belirtileri nelerdir?

Süperior Mezenterik Arter Sendromu olarak da bilinen bu nadir durum, duodenumun damarlar arasında sıkışmasıyla ortaya çıkan fonksiyonel bir tıkanıklığı tanımlar. Kilo kaybı, yemek sonrası şiddetlenen karın ağrısı ve tekrarlayan kusma gibi sindirim sistemi şikayetleriyle kendini gösteren bu sendrom, doğru teşhis ve tedavi yaklaşımı gerektiren klinik bir tablo oluşturur.

20 Kasım 2025

Wilkie Sendromu (Süperior Mezenterik Arter Sendromu) Nedir?


Wilkie Sendromu, tıbbi adıyla "Süperior Mezenterik Arter Sendromu" (SMAS), nadir görülen bir hastalıktır. Bu durum, ince bağırsağın bir bölümü olan duodenumun (onikiparmak bağırsağı), abdominal aorta ile superior mezenterik arter (SMA) arasında sıkışması sonucu ortaya çıkar. Bu sıkışma, duodenumda tıkanıklığa yol açarak besinlerin mideden ince bağırsağa geçişini engeller. Genellikle hızlı kilo kaybı, anatomik anomaliler veya cerrahi müdahaleler sonrası gelişebilir.

Wilkie Sendromu Belirtileri Nelerdir?


Belirtiler, duodenumdaki tıkanıklığın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Sık görülen belirtiler şunlardır:
  • Karnın üst bölgesinde şiddetli ağrı veya rahatsızlık hissi, özellikle yemeklerden sonra kötüleşebilir.
  • Bulantı ve kusma: Genellikle yemek sonrası ortaya çıkar ve bazen safralı kusma görülebilir.
  • Şişkinlik ve erken doyma hissi (tokluk): Az miktarda yemek yedikten sonra bile mide aşırı dolmuş gibi hissedilir.
  • İstenmeyen kilo kaybı: Besin emiliminin bozulması ve yetersiz beslenme nedeniyle ortaya çıkar.
  • Dehidrasyon (sıvı kaybı) ve elektrolit dengesizlikleri: Tekrarlayan kusmalar sonucu gelişebilir.
  • Yemek sonrası karında gürültülü sesler (borborygmus) ve rahatsızlık.
  • Bazı durumlarda, sırt üstü yatarken belirtilerin hafiflemesi; ayakta dururken veya otururken kötüleşmesi.
  • Kronik yorgunluk ve halsizlik: Yetersiz beslenme ve sıvı kaybına bağlı olarak.

Bu belirtiler, peptik ülser, gastrit veya başka sindirim sorunlarıyla karıştırılabilir, bu nedenle doğru teşhis için bir gastroenteroloji uzmanına başvurulması önemlidir.

Teşhis ve Tedavi

Teşhis genellikle fizik muayene, tıbbi öykü ve görüntüleme yöntemleri (örneğin, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans anjiyografi) ile konur. Tedavi, hastanın durumuna göre değişir; hafif vakalarda diyet değişiklikleri (sıvı veya yumuşak gıdalar), kilo alımı veya pozisyonel manevralar önerilebilir. Şiddetli vakalarda ise cerrahi müdahale (duodenojejunostomi) gerekebilir. Erken teşhis, komplikasyonları önlemede kritik rol oynar.

Yeni Soru Sor / Yorum Yap
şifre
Sizden Gelen Sorular / Yorumlar
Çok Okunanlar
Haber Bülteni
;