Çölyak hastalığı, genellikle 8 ila 12 aylık bebeklerde sıkça görülmektedir. Çölyak hastalığı, halk arasında pek bilinmeyen hastalıklardan biridir. Bu bilgi eksikliği, hastalığa yakalanmış olan bebeklerin teşhisini geciktirmektedir. Ancak, bu hastalığın birkaç belirtisinin bile bilinmesi halinde teşhisi evde koymak mümkündür. Örneğin, sebepsiz yere bebeklerde meydana gelen şişkinlik, mide bulantısı, kemik erimesi, şiddetli karın ağrıları, derilerde meydana gelen döküntüler çölyak hastalığına işaret olabilir.

Genetik bir hastalık olarak tanımlanan çölyak hastalığı, aslında sadece bebeklerde değil her yaşta meydana gelebilir. Bebeklerde tanısı daha kolay konulan çölyak hastalığı; sebepsiz karın ağrısı, iştahsızlık, yağlı ve kötü kokulu dışkılama gibi belirtilerle görülebilir.

Çölyak hastalığı, günümüzde 250 kişiden birinde görülen bu hastalığın en büyük sebeplerinden biri, buğday, çavdar ve arpada bulunan protein olan glüten maddesinden kaynaklanmaktadır. Çölyak hastalığına yakalanan kişilerin sadece %5-%10'u hastalıkla ilgili semptomlarını gösterir. Geriye kalan hastalar ne yazık ki çoğu zaman hastalıklarının farkına varmazlar.

Anne sütünün yeni doğan bebekler için ne kadar önemli olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Yapılan araştırmalara göre, emzirmenin bebeği çölyak hastalığından koruduğu gözlemlenmiştir. Emzirme esnasında anne sütünden bebeğe az miktarda geçen glüten, bebeğin zamanla bağışıklık kazanmasını sağlar veya en azından hastalığı erteler. Yeni doğan bebeklerin ilk 4-6 ayında sadece anne sütü ile beslenmesi bu açıdan çok önem taşımaktadır. Çölyak hastalığı her durumda rastlamak mümkün iken, 8-12 aylık bebeklerde daha çok görülmesinin sebebi budur.

Çölyak hastalığına yakalanan bebeklerin mümkün olduğunca glütensiz beslenmesi gerekmektedir. Bu sayede bağırsaklarda meydana gelen hasar düzelmektedir. Sağlık durumu iyiye giden bebekler için gaflete kapılmadan hastalık için aynı hassasiyet gösterilmelidir. Belli bir yaşa gelmiş bebekler için de içinde glüten barındıran buğday, arpa, çavdar ile bunlardan yapılan her türlü mamalardan uzak durulmalıdır. Aksi halde çölyak tekrardan etkisini gösterebilir.

Çölyak hastalığı tanısı konulmuş bebeklerin diyetine dikkat edilmesi çok önemlidir. Glütensiz diyet, sadece buğday, arpa ve çavdardan kaçınmayı değil, aynı zamanda glüten içeren işlenmiş gıdalardan da uzak durmayı gerektirir. Ailelerin, besin etiketlerini dikkatlice okuması ve glütensiz ürünleri tercih etmesi gerekmektedir.

Çölyak hastalığı, genetik yatkınlık gösteren bir hastalıktır. Ailede çölyak hastalığı öyküsü olan bireylerin bu hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir. Genetik testler ve erken teşhis, hastalığın yönetiminde önemli rol oynar.