İnsanların ruhsal halini tanımlayan bilim dalına psikoloji denir. Psikolojik hastalıklar, bireylerin duygusal ve düşünsel süreçlerinde bozulmalar sonucu ortaya çıkar. Bu hastalıklar, sosyal yaşam, iş hayatı ve kişisel ilişkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Manevi ve maddi sorunlar, sosyal ve ev hayatı, sevgiden uzak olmak gibi faktörler, bireylerin zihinsel sağlığını olumsuz etkileyerek psikolojik hastalıklara yol açabilir.

Panik atak, ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan yoğun korku, endişe ve kaygı nöbetleridir. Panik atak yaşayan bireyler, genellikle kötü bir şey olacağına inanırlar. Bu nöbetler sırasında kişi, aklını kaybedeceğini, bayılacağını, kalp krizi geçirdiğini veya felç geçireceğini hisseder. Panik ataklar en sık 20-30 yaş arasında görülür ve kadınlarda daha yaygındır. Evli bireylerde daha az rastlanır. Panik atak belirtileri şunlardır:

Bipolar bozukluk, diğer adlarıyla manik depresif bozukluk ve iki uçlu bozukluk, kişinin ruhsal durumunda değişikliklere, fonksiyon ve enerji kaybına neden olan bir tür beyin hastalığıdır. Bipolar bozukluk üç gruba ayrılır: cyclotimik, bipolar 1, bipolar 2. Bipolar bozukluk yaşayan kişiler, manik ve depresif dönemler arasında gidip gelirler. Manik dönemde bireyler kendilerini iyi ve coşkulu hissederler, uyku ihtiyacı azalır, hızlı düşünür ve riskli yatırımlar yaparlar. Depresif dönemde ise eğlenceli yerlerden ve insanlardan uzak dururlar, kendilerini umutlu, mutlu ve özgüvenli hissetmezler. Bipolar bozukluk, depresyon geçirmiş kişilerde, ailede bipolar bozukluk öyküsü olanlarda, alkol kullananlarda, yüksek stres altında yaşayanlarda, uyuşturucu madde kullananlarda ve uyku hastalığı olanlarda daha sık görülür.

Depresyon, kişinin yeme ve uyku düzeninde değişiklikler, kendini umutsuz ve mutsuz hissetme, sürekli yorgun olma, pişmanlık ve değersizlik gibi duyguların ağır basması ile karakterize edilen bir ruhsal bozukluktur. Depresyonda olan bireyler, ölüm ve intihar düşüncelerine sıkça kapılabilirler. Yas da depresyona neden olabilir, ancak yas depresyon değildir. Yas sürecinde birey, üzüntülerini dalgalar halinde yaşar ve değerli olduğunu hisseder. Depresyonun nedenleri arasında genetik yatkınlık, çevresel faktörler, hormon dengesizlikleri ve strese yatkın, karamsar kişilik özellikleri bulunur. Depresyonun tedavi yöntemleri arasında elektroterapi, ilaç tedavisi, kendi kendine yardım ve psikoterapi yer alır.

Kaygı bozukluğu, diğer adıyla anksiyete bozukluğu, en sık rastlanan psikolojik hastalıklardan biridir. Kaygı, kişinin strese karşı normal bir reaksiyonu olmakla birlikte, bazı bireylerde bu durum aşırı boyutlara ulaşabilir. Anksiyete bozukluğu belirtileri arasında aşırı terleme, kalp çarpıntısı, ağız kuruluğu, titreme, sık idrara çıkma bulunur. Bu hastalığın nedenleri arasında alkol, yetiştirme şekli, kafein ve genetik faktörler yer alabilir. Kaygı bozuklukları kendi içinde gruplara ayrılır: