Gastroenteroloji, karaciğer, mide ve bağırsak hastalıklarıyla ilgilenen tıbbi bir disiplindir. Sindirim sistemi ile ilgili tüm hastalıklar, bu bölüm tarafından incelenir ve tedavi edilir.

Ülser, mide veya onikiparmak bağırsağının sindirim sıvıları tarafından tahrip edilmesi sonucunda oluşan doku kaybıdır. Bu hastalığın en sık belirtisi, karnın üst kısmında kemirme ve yanma şeklinde ağrının hissedilmesidir. Bunun yanı sıra bulantı, kusma, iştahsızlık ve kilo kaybı görülebilir. Ülser hastalığının teşhisi için üst sindirim sisteminin tetkiki veya endoskopisi gerekmektedir. Tedavisinde ilaç yöntemi uygulanmakta olup, hastalığın ileri safhalarında cerrahi yöntemlere başvurulabilir.

Siroz, hepatit türü hastalıklar ve özellikle alkol kullanımı sonucu karaciğerin yapısının düzensizleşmesine ve hücrelerin hasar görmesine neden olur. Hücrelerin yok olmasıyla karaciğer küçülür. Bu organın bozulması, hayati tehlikeye yol açan ciddi bir sorundur. Hastalık ortaya çıktığında iştahsızlık, çabuk yorulma, bulantı, kaşıntı, sarılık, kabızlık, aşırı gaz birikimi, erkeklerin göğsünün büyümesi, özellikle bacaklarda ve karında şişlik gibi belirtiler görülebilir. Hastalığın teşhisi için kan tahlili yapılır, gerekirse karaciğer biyopsisi alınır. Alkole bağlı sirozun tedavisi mümkün değildir; ancak hepatit sonucu siroz olanlarda tedavi uygulanarak virüslerin çoğalması engellenir.

Hemoroid, toplumda en sık görülen makat hastalığıdır. Makat iç kısmında 2-3 cm yukarısında bulunan toplardamarların genişlemesidir. İçi kirli kan dolu olan damarlar genişledikçe, makat dışına çıkar. Hemoroid, özellikle kabızlık ve normal doğum sırasında oluşur. Bu rahatsızlıkta, dışkılama esnasında kanama ve makatta kaşıntı görülür. Hastalığın her evresinde farklı tedavi yöntemleri uygulanır. Erken evrede kanama olmaması durumunda krem ve fitil gibi ilaçlar faydalı olabilir.

Sarılık, bir hastalık değil, bir belirtidir. Birçok hastalık sarılık belirtisi gösterebilir. En sık rastlanan belirtiler; mide bulantısı, iştahsızlık, kısa süren ateş, halsizlik, karnın sağ üst tarafında ağrı, derinin ve göz akının sararması ve idrarın koyulaşmasıdır. Sarılık, hastalığın türüne göre tedavi edilir.

Safra içindeki maddelerin oranlarında bozulma olduğunda çökelme meydana gelir. Kristaller halinde oluşan çökeltiler zamanla birleşerek küçük parçacıklar haline gelir. Çok küçük taşlar onikiparmak bağırsağına geçerken, kanalda ya da safra kesesinde kalan ve giderek büyüyen taşlar kanalı tıkayabilir. Genellikle belirti vermeyen bir hastalıktır. Ağrı, genellikle karnın sağ üst köşesinde ya da karnın hemen üstünde yoğunlaşır. Ağrı şiddetlendikçe kusma, ateş, titreme ve terleme görülebilir. Tedavisi taşın bulunduğu bölgeye ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Hastaların çoğu safra kesesi taşı ameliyatı olmaktadır.

Mide kanseri, midenin iç kısmını döşeyen epitelyum hücrelerinin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla mide içinde tümöral bir kitle oluşturması durumudur. Büyüme mide duvarında ilerledikçe midenin lenf bezelerini istila eder ve zamanla diğer organlara sıçrayarak hayati tehlike oluşturur. Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir. Hastada görülen iştahsızlık, halsizlik, şişkinlik, hazımsızlık, yemeklerden sonra ağrı, kansızlık, mide kanaması gibi belirtiler değerlendirilmelidir. Emin olmak için hastaya endoskopi yapılmalıdır. Mide kanseri tedavisinde, tümör tamamen çıkarılacak şekilde ameliyat yapılır.