Depresyon, çökkün duygu hali olarak tanımlanır. Günümüzde toplumda sıkça görülen bu durum, önceden yapılan çeşitli aktiviteleri yapamama, isteksizlik duyma gibi belirtilerle kendini gösterir. Hormonsal, genetik veya çevresel etkenlerden kaynaklanabilir. Esasen, depresyon bir beyin bozukluğudur ve beynin ön bölgesi olan alın ve şakak çevresinde oluşan bir hastalıktır; hem vücudu hem de düşünceleri etkiler. Depresyon, gözle görülmeyen bir yara gibidir; hasta içten içe acı çekerken, çevresindekiler nasihat niteliğinde öneriler verir, bu da hastayı daha da zor duruma sokar.

Depresyonun bir hastalık olarak toplum tarafından kabul edilmesi önemlidir. Depresyon, kişinin fiziksel hareketlerini, sağlıklı düşünmesini ve hatta yeme alışkanlıklarını etkiler. Tedavi edilmediği takdirde aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Herkes hayatının bazı dönemlerinde depresyona yakalanabilir. Depresyon hastalığına yakalanan kişi, kendini üzgün, işe yaramaz ve sürekli endişeli hisseder. Bu kişiler, hayatta başka bir şey yokmuş gibi sürekli sorunlu, agresif ve acı dolu hisseder. Kişi kendini değersiz ve çaresiz hisseder. Her şeyi olumsuz bir şekilde düşünmeye başlar ve geçmişini sorgular. Geçmişteki olumsuz olayların kendisinin suçu olduğunu düşünür. Geleceği düşündüğünde karamsar ve umutsuz hisseder, hayatın anlamsız olduğunu düşünerek intihara yönelebilir. Ancak her performans düşüklüğü ve çökkünlük hali depresyon değildir; depresyon tanısı koyabilmek için belirtilerin son iki hafta boyunca her gün devam etmesi gerekir.

Depresyon biyolojik ve beyinle ilgili bir hastalıktır. Sosyal ve psikolojik etkenler tarafından tetiklenebilir. Çok yakın birini kaybetme, büyük acılar yaşama, sevgili tarafından aldatılma, ayrılık, ekonomik krizler, ticari sebepler, sosyal problemler ve beyindeki bazı kimyasal maddelerin azalması depresyona neden olabilir.

Depresyonda olan kişinin uyku düzeni bozulur; az veya çok uyuma ya da sürekli uykusuzluk çekme gibi durumlar gözlemlenir. Gençlerde çabuk sinirlenme, hırçınlaşma, duygu değişikliği, iş yaparken motive olamama ve çabuk dikkat dağılması gibi belirtiler görülebilir. Üzgün hissetme ve çökkünlük durumu da depresyon belirtilerindendir. Bu belirtilerin hepsinin bir kişide olması şart değildir; sadece birkaçının iki hafta boyunca var olması yeterlidir.

Depresyon geçiren kişi kendi kendine tedavi edemez ve depresyondan kurtulamaz. Bu nedenle, profesyonel yardım almak için uzman bir doktora gitmelidir. Doktorun reçete ettiği ilaçları düzenli bir şekilde kullanmak önemlidir. Yeterli uyku almak ve düzenli fiziksel aktiviteler yapmak da depresyon tedavisinde etkili yöntemlerdendir. Koşu, yüzme ve yürüyüş gibi aktiviteler tedaviye yardımcı olur ve olumlu sonuçlar doğurur.