Titreme hastalığı, bireylerin elinde olmayan refleksler ve hareket bozuklukları ile karakterize edilen bir durumdur. Bu hastalık, hemen hemen herkesin yaşamında en az bir kez karşılaştığı bir durumdur. Titreme, genellikle heyecan, korku veya üşüme gibi durumlar sonucunda meydana gelir. Ancak, bazen hiçbir belirgin sebep olmadan da ortaya çıkabilir. Titreme hastalığı olan kişilerde öncelikli olarak ellerde görülür, daha sonra ses, çene yapısı, kol ve bacaklarda da kendini gösterebilir. Bu durumu bir denge problemi olarak da algılayabiliriz. Titreme hastalığı, bireylerin yaşam kalitesini düşürür, çalışma verimini etkiler, uykusuzluk, stres ve bunalım gibi sorunlara yol açabilir. Bu makalede, titreme hastalığının çeşitleri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi vereceğiz.

Titreme hastalığı, günün her saatinde ortaya çıkabilir. Sabahın erken saatlerinde, gün ortasında ya da akşam saatlerinde görülebilir. Özellikle kuşku ve psikolojik düşünceler bu durumu daha belirgin hale getirebilir. Hareketlerde yavaşlık, tutukluk, yürürken zorluk çekme gibi durumlar titreme hastalığının başlıca belirtileri arasında yer alır.

Titreme hastalığının tedavisi genellikle doktor kontrolündeki ilaçlarla yapılır. Eğer ilaç tedavisi yeterli olmazsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Ancak, cerrahi müdahale öncesinde MR gibi görüntüleme teknikleri kullanılarak beynin yapısı incelenir ve buna göre bir tedavi yöntemi belirlenir. Cerrahi müdahalenin ardından doğal tedavi yöntemleri de önemli bir rol oynar. Titreme hastalığına yakalanan kişinin genellikle yüzeysel olarak korku, endişe ve ölüm gibi durumlardan etkilenebileceği unutulmamalıdır. Hastanın yanında olmak, moral vermek ve titremeyi atlatmasına yardımcı olmak da tedavi sürecinde önemli bir yer tutar.

Birkaç farklı titreme çeşidi bulunmaktadır. Ancak, toplumda daha sık görülen ve bariz şekilde kendini gösteren titreme çeşitlerine değineceğiz.