Genellikle kadın dergilerinde sıkça rastlanan ve oldukça popüler olan bu sorun, kişinin kendisini tutamaması sonucu herhangi bir şeyi çalmasıyla ortaya çıkar. Bu durum, tıp literatüründe kleptomani olarak bilinir. Bazı ünlü sanatçılar, artistler ve birçok tanınmış kimse bile bu hastalığa yakalanmıştır. Bu kişiler, paraları olmasına rağmen mağazalardan herhangi bir ürünü çalarken yakalanmışlardır. Bu durum, yaşanan sorunun bir çelişki veya gizem içerdiğini gösterir. Haberi olmadan bir kimsenin malını gizlice almak, yani çalmak, sık sık yaşanması halinde hırsızlık hastalığının ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Hırsızlık hastalığı, bilinen ya da akla ilk gelen anlamıyla bir malı sahibinin izni olmadan almak durumunun yanı sıra normal hırsızlıktan ayrılan bir yönü bulunur. Normal hırsızlıkta en temel amaç, belirli bir ekonomik kazanç elde etmektir. Oysaki hırsızlık hastalığında, yani kleptomani durumunda, hasta bireyde para olsa da beğendiği bir malı çalmaya meyil söz konusudur.

Görüldüğü üzere, normal hırsızlık ile kleptomani yani hırsızlık hastalığı arasında kazanç anlamında bir fark vardır. Hırsızlık hastalığına yakalanmış kimse için önemli olan şey, çalınan malın maddi değeri değildir. Hastanın içinde bulunan ve onu kemiren çalma dürtüsü, onu bu davranışı yapmaya sevk eder. Kişi, bu rahatsızlığın pençesine düştüğünde artık bir daha çalmadan duramaz.

Hırsızlık hastalığı olan bir birey, çalmış olduğu ürünü kullanmaya kıyamaz, yani onu saklar. Burada amaç, hırsızlık yapıp maddi kazanç elde etmek değil, sadece bu eylemi gerçekleştirmektir. Bu yapıldıktan sonra, kişi kendisini mutlu ve başarılı hissetmeye başlar. Kişi, durdurulamayacak bir hisle çalmaya devam eder. Hırsızlık hastalığının sürekli olarak ortaya çıkması ve kendini tekrar etmesinin temel sebebi budur; yani başarılı olma hissidir.

Çalma eylemi başarılı bir şekilde yerine getirilmişse, kişi o gün huzurlu olarak hayatına devam eder. Aksi takdirde kişi bunalıma girer ve bir şeyler çalmayı daha büyük bir hırsla arzular. Hırsızlık hastalığı, eğer kişinin çalmış olduğu ürünü ya da nesneyi saklamak yerine kullanması halinde artık bu durum kleptomani olmaktan çıkar. Normal bir hırsızlık olarak değerlendirilir. Kişi, hırsızlık hastalığında başarılı olduğu müddetçe bu durumu yapmaya devam eder. Yakalanması halinde dahi bu durumdan vazgeçmeleri imkânsızdır. Bu sorun için ise hastaların mutlaka uzman bir psikolog ya da psikiyatra başvurması gerekmektedir.

Hırsızlık hastalığı, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle, bu tür davranışları fark eden bireylerin veya yakınlarının vakit kaybetmeden profesyonel yardım almaları büyük önem taşır.