Fil ayağı hastalığı, tıp literatüründe lenfödem olarak adlandırılan bir rahatsızlıktır. Bu hastalık, vücudun lenf sistemindeki bozukluklardan kaynaklanmaktadır. Lenf ödemi, doğuştan olabileceği gibi, ipliksi ve yuvarlak solucanlar tarafından da insan vücuduna bulaşabilir. Solucanların larvalarının sivrisinekler tarafından alınarak insanlara taşınması ve bu sivrisineklerin insanları sokması sonucu larvalar vücutta lenf sistemine ulaşır. Lenf sistemine ulaşan bu larvalar, lenf damarlarını tıkayarak akışı engeller. Tıkanan bölgelerde şişlikler, ağrılar ve iltihaplanmalar meydana gelir. Bu şişlikler genellikle bel altında kendini gösterir ve görüntü olarak fil ayağına benzetilir, bu nedenle hastalığa fil ayağı hastalığı adı verilmiştir. Fil ayağı hastalığı, kanserli hastalarda da görülebilir. Kanser hücrelerinin lenf damarlarını tıkaması veya yanlış cerrahi müdahaleler sonucu bu rahatsızlık ortaya çıkabilir. Fil Ayağı Hastalığı Belirtileri Fil ayağı hastalığının en önemli belirtisi, deride ve lenf bezlerinde aşırı kalınlaşma ve büyümedir. Bu durum en çok bacaklar, kollar ve cinsel organlarda görülür. Fil ayağı hastalığının diğer belirtileri şunlardır:
Fil Ayağı Hastalığı Tedavisi Lenf sistemindeki ödemler, normalde vücutta meydana gelen ödemlerden daha büyüktür. Tanı mutlaka uzman bir hekim tarafından konulmalıdır. Bel altında bulunan şişlikler uzman doktor tarafından muayene edilir ve parmağın dokunduğu yerlerde oluşan çukurlar hastalığın belirtisidir. Zamanla deride kalınlaşma ve renginde koyulaşma meydana gelir. Vücut ısısında yükselme ve öksürük de gözlenebilir. Tedavi için hastaların hijyenlerine çok dikkat etmeleri gerekmektedir. Ayrıca uzman doktor tarafından cerrahi müdahale ile fazla deriler vücuttan çıkarılır. Kullanılan ilaçlar zamanında ve doktorun verdiği dozlarda aksatılmadan uygulanmalıdır. Tüm bunlardan sonra fizyoterapi tedavisi başlar. Fizyoterapi uygulaması ilaç tedavisi ile mutlaka yapılmalıdır. Fizyoterapi tedavisinde hastanın yapacağı belli başlı hareketler vardır. Bu hareketlerdeki amaç, bacakların yukarıya kaldırılarak kan dolaşımının eskisi gibi sağlanmasıdır. Fizyoterapi tedavi süreci yaklaşık üç veya dört hafta sürebilmektedir. Bu tedavi sürecinde tüm hastaların bandaj takmaları ve sıkı kıyafetler giymeleri istenmektedir. Bu tedavi süreci hastalar için oldukça zordur. Kişi ağrılarından ve görüntü olarak rahatsız olduğu için evden dışarı çıkmak istemez. Dışarı çıkmayan ve hareketsiz bir şekilde sürekli oturmaktan veya yatmaktan dolayı hastalarda yaralar meydana gelebilir. Yaraların iyileşmesi normal zamanlara göre daha zordur. Çünkü vücuttaki yaralar, kan dolaşımında bulunan oksijen sayesinde daha çabuk iyileşme gösterir. Ancak lenf sistemindeki damarlardaki tıkanıklık nedeniyle yaralar daha geç iyileşmektedir. Üç veya dört haftalık tedaviden sonra fil ayağı hastalığı olan kişilerin ömür boyu kendilerine çok dikkat etmeleri gerekmektedir. En ufak ihmalde dahi hastalık kendini yenileyebilir. |
Kocyiğit
12 Temmuz 2024 CumaFil ayağı hastalığı ile ilgili bir süredir belirtiler yaşıyorum ve tedavi sürecinin ne kadar zor olduğunu duydum. Bu hastalıkla yaşamış biri olarak, sıkı kıyafetler giymek ve bandaj takmak gerçekten etkili mi? Ayrıca, fizyoterapi sürecinde hangi hareketleri yapmıştınız ve bu hareketler kan dolaşımını ne kadar düzeltti? Tedavi sonrasında hijyen konusuna ne kadar dikkat etmek gerekiyor?
Cevap yazAdmin
12 Temmuz 2024 CumaMerhaba Kocyiğit, fil ayağı hastalığı ile ilgili yaşadığın süreçte sıkı kıyafetler giymek ve bandaj takmak gerçekten faydalı olabilir. Bu yöntemler, özellikle lenfatik drenajı destekleyerek şişliklerin azalmasına yardımcı olabilir. Fizyoterapi sürecinde genellikle lenf drenaj masajları, yüksek basınçlı hava pompalı cihazlar ve belirli egzersiz hareketleri kullanılıyor. Benim deneyimimde, bacakları yukarı kaldırmak, hafif yürüyüşler ve ayak bileği çevirmeleri kan dolaşımını ciddi anlamda iyileştirdi.
Tedavi sonrası hijyen konusuna özellikle dikkat etmek gerekiyor. Cilt bakımı ve temizliği, enfeksiyon riskini azaltmak için çok önemli. Kullandığın bandaj ve kıyafetlerin temizliğine özen göstermek, cildinizi nemli tutmak ve gerekiyorsa antiseptik kremler kullanmak önemlidir. Umarım bu bilgiler sana yardımcı olur ve tedavi sürecin kolay geçer. Geçmiş olsun!