Tifo hastalığı, mikrobik hastalıklar grubunda yer alan ve genellikle yaz ve sonbahar mevsiminde salgın olarak görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu hastalık, Salmonella typhi olarak adlandırılan bakterilerden kaynaklanır. Bakteri vücuda girdikten yaklaşık 1-2 hafta içinde belirtilerini göstermeye başlar. Tifo hastalığı, bir defa geçirildikten sonra tekrar etmeyen ve vücudun bağışıklık kazandığı bir hastalıktır.

Hastalığın şiddetine göre kişide hafif veya şiddetli birtakım belirtiler ortaya çıkabilir. Çoğunlukla 4 hafta kadar süren tifo hastalığı, kişide ilk olarak iştahsızlık, yorgunluk ve halsizlik ile baş ağrısı olarak kendini belli eder. Başlangıçta ateş çok yüksek değildir; ancak hastalıktan yaklaşık 1 hafta sonra ateş oldukça yükselir. Bununla beraber karın ağrısı gelişir ve baş ağrısı daha da artarak sürekli hale gelir.

Tifo hastalığı yaşayan kişinin vücudu terlemediği için kurur. Hastalık 1 hafta geçtikten sonra oldukça şiddetlenir; ateş daha da artar ve kişide tansiyon düşmesi, bağırsak ve burun kanaması, kilo kaybı ve sırt ile karın etrafında kırmızı lekeler ortaya çıkar. Bu dönem hastalığın en şiddetli dönemidir ve bazı kişilerde dalak büyümesi de görülebilir. Bu dönemde kişi zekâsını kullanamaz duruma gelebilir; bademcikleri iltihaplanır ve yüzünün rengi donuklaşır. Hastalığın son haftasında ise bu belirtiler zamanla azalır ve ateş düşer.

Salmonella bakterisinin neden olduğu tifo hastalığı, kişinin tükettiği yiyeceklerin yeterince temiz olmaması veya kirli içme suları neticesinde ortaya çıkar. Kişinin kullandığı ve tükettiği içme suyunun içerisine kanalizasyon suyunun karışması neticesinde tifo salgını gelişir. İçme suları ve tüketilen besinler ile vücuda giren bakteriler sindirim sisteminde üreyerek bağırsakta bulunan lenf bezlerinde ve ince bağırsaktaki Payer plaklarına yerleşir ve üremeye devam eder. Bakteriler çoğalarak kana karışmakla beraber karaciğer ve dalakta da çoğalmaya devam ederler. Çoğalan bakteriler yeniden kana karışır ve tifo hastalığının ortaya çıkmasına neden olur. Bununla beraber bu hastalığın nedenleri arasında ailevi faktörler ve kişinin kendi bünyesinden kaynaklanan bazı durumlar da sayılabilir.

Tifo hastalığı, birtakım tehlikeli hastalıklara yol açabileceği için oldukça tehlikeli ve hatta hayati tehlikesi olan bir hastalıktır. Dolaşım yetmezliği, mide kanaması ve damar iltihabı gibi hastalıklara da neden olabileceği için mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Tifo hastalığı, doktorun reçete edeceği vücutta bulunan bakterileri engelleyen birtakım antibiyotik ilaçlar ve ağrı ile ateş gibi belirtilerin hafiflemesi için ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar ile tedavi edilebilir. Ateş düşürücü ilaçlar ile ateş 3 gün sonra normale döner. Yetişkinlerde genellikle amoksisilin ve ampisilin antibiyotikleri kullanılır. Gebelere ve çocuklara ise farklı antibiyotikler reçete edilir. İlaç tedavisi ile birlikte kişinin tedaviye destek vermek için beslenmesine de önem vermesi gerekir. Genellikle karbonhidrat ve protein içeren besinler tüketilmesi oldukça faydalı olur. Bununla beraber bol bol su içilmesi de tedaviye destek olur.

Tüketilen besinlerin hijyenine önem verilmesi ve kullanılan içme sularının kontrol edilmesi ile tifo hastalığına karşı önlem alınabilir. Bununla beraber tifo aşısı da bulunmaktadır. Ancak bu aşının koruma oranı yaklaşık %51-67 civarındadır. Bu nedenle tifo aşısı tam koruyucu olarak düşünülmemeli ve hastalığa karşı mutlaka önlem alınmalıdır.