Raynaud hastalığı, genellikle üst ekstremite, bazen de alt ekstremite arteriollerini simetrik olarak tutan, ataklar ile seyreden ve vazospastik bir hastalıktır. Eğer hastalık primer olarak ortaya çıkarsa "Raynaud hastalığı" olarak adlandırılır, ancak skleroderma, obstrüktif arter hastalığı, travmatik nedenler, ilaçlara bağlı, pulmoner hipertansiyon, nörolojik nedenler veya hematolojik nedenler gibi bir hastalık sonucu gelişirse "Raynaud fenomeni" olarak bilinir. Hastalık 16-40 yaşlarındaki kadınlarda daha fazla görülür.

Raynaud hastalığı üç aşamada gelişir:

Soğuk ile temas, emosyonel stres ve heyecan atakları başlatabilir. Parmaklarda biri birini izleyen solukluk, mavi/siyanotik görünüm ve kızarıklık Raynaud hastalığı için tipik belirtilerdir. Bazen bu renk değişiklikleri burun ve kulak memesinde de görülebilir. Ayrıca renk değişikliğinin yanı sıra ağrı ve parestezi de görülebilir. Genellikle ataklar soğuk ile temastan sonra başlar ve 15-45 dakika sonra belirtiler kaybolur. Belirtilerin sıklığı ve süresi arttıkça deride incelme, atrofi ve parmak uçlarında ülserler gelişebilir.

Hastalığın gidişatı genellikle iyidir. Hastaların %15-50'sinde kendiliğinden iyileşme olurken, %30'unda ilerleme görülür. Raynaud fenomeninde ise prognoz, altta yatan nedene bağlıdır. Tedavide temel yaklaşım, hastalığı tetikleyen soğuk, sigara gibi etkenlerden uzak durmaktır. Ayrıca beta blokerler ve ergot alkaloidlerini kullanmamak gerekir. Bu önlemler çoğunlukla yeterli olur. Yetersiz kaldığı durumlarda sadece kış aylarında ilaç kullanılması yeterlidir. Kullanılabilen ilaçlar arasında metildopa, reserpin ve günümüzde daha yaygın olarak kalsiyum kanal antagonistleri yer alır. Tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda sempatektomi uygulanabilir. Hastalığı alevlendirecek faktörlerden uzak durulması gerekir. İlaç tedavisi düzenli ve kontrollü devam edilmeli, soğuk ile temastan kaçınılmalı ve önlemler alınmalıdır. Koruyucu eldiven ve çorap kullanılmalı, parmak yaralarına neden olacak şeylerden kaçınılmalı ve bu hususlar Raynaud hastalığı tedavisinde hafife alınmamalıdır.