Kron hastalığı, sindirim sistemiyle ilişkili olup vücudun tamamını etkileyen bir hastalıktır. Kalın ve ince bağırsaklar, mide ve yemek borusu gibi sindirim sistemi organlarını etkileyerek ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bu hastalık, mide ülserlerinin olumsuz etkilenmesine ve kalınlaşmaya neden olur. Kalınlaşma, vücudun birçok bölümünde görülürken bağırsak ve yemek borusunda daralma yaratır. Kron hastalığı, iltihaplanma ile gözlenirken kanserle doğrudan ilişkili değildir. Ancak kötü ihtimallerde kanserle ilişkilendirilebilir, bu nedenle gerekli araştırmaların yapılması önemlidir. Dünya genelinde İskandinav ülkeleri, Britanya, Birleşik Devletler ve Orta Avrupa gibi bölgelerde yaygın olarak görülürken, Afrika ve Asya gibi bölgelerde nadir olarak rastlanır. Genellikle beyaz tenli kişilerde daha sık görülür. Kron hastalığı, hem çocukluk döneminde hem de ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. Kadınlarda daha sık görüldüğü belirtilse de erkeklerde de görülme olasılığı yüksektir.

Kron hastalığının kesin nedeni henüz bilinmemektedir. Ancak bakteri, virüs veya genetik faktörlerin hastalığın oluşumunda rol oynayabileceği düşünülmektedir. Genetik olarak kromozomlardaki kırıkların hastalığa neden olabileceği belirtilir. Kron hastası olan kişilerin çocuklarında bulunma ihtimali mümkündür fakat kesin değildir. Genetik bir hastalık olmamakla birlikte, çocuk sahibi olmaya engel değildir. Bağırsaklarda bulunan bakterilerle çoğaldığı düşünülmektedir. Kesin olarak ispatlanmamış bu hastalığın belirtilerinde yaşam koşullarının araştırılması gerekir. Kişide aşırı stres, üzüntü, sıkıntı gibi psikolojik etkenlerden etkilenmediği belirtilmiştir. Vücutta bağışıklık sisteminin hasar görmesi hastalığa yakalanma riskini artırır.

Kişinin karın bölgesinde ağrı, ishal, kabızlık, ani kusma, aşırı kilo kaybı, karın bölgesinde şişlik, yorgunluk, vücutta iltihaplanma, yüksek ateş gibi belirtilerle kendini gösterir. Kalınlaşma nedeniyle bağırsak tıkanıklığına sebebiyet verir. Dışkılama esnasında dışkıda kan oluşumu gözlenir. Genital bölgede çatlak veya akıntılara neden olabilir. Cilt üzerinde kırmızı renkli şişlikler, ağızda aft oluşumu, eklem ağrıları, iç organların etkilenmesi, gözde iltihaplanma gibi belirtilerle kendini belli eder. Hastalığa yakalanan kişide aşırı halsizlik görülürken sürekli yatma hissi bulunur.

Belirtileri bulunan kişinin vakit kaybetmeden doktor kontrolü yaptırması gerekir. Yapılan testlerle vücutta apse oluşumu ve kan seviyesindeki düşüklük Kron hastalığı olasılığını düşündürür. Teşhis için kalın bağırsağın görüntülenmesi, mide görüntülemesi, kolonoskopi incelemesi gibi yöntemlerle hastalığın teşhisi yapılır. Gerekirse hastadan biyopsi yapılarak kesin tanı konulur. Uygulanacak ilaçlı tedavi ile hastanın tedavi edilmesi sağlanırken, ilerlemiş safhasında cerrahi işlem gerekebilir. "Törner" adı verilen tedavi yöntemiyle hastalığın tedavisi uygulanır. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların doktor kontrolünde kullanılması ile gerekli tedavi sağlanır. Tedavi kişiden kişiye değişiklik gösterirken, erken tanı hayat kurtarır.