Bağ dokusu hastalığı, sık karşılaşılan bir hastalık olmamakla birlikte toplumda belirli bir oranda gözlenir. Skleroderma olarak da bilinen bu hastalıkta, kişinin vücudunda kolajen adı verilen liflerin anormal bir şekilde üretiminin artması sonucu bozulmalar görülür. Bağ dokusu hastalığı, proteinlerin yanlış üretilmesi nedeniyle deri, kaslar ve diğer organlarda ciddi değişikliklere yol açar. Şiddetli vakalarda, dışarıdan bakıldığında normal insan bedeninden farklı bir görünüm oluşur. Bu hastalığın oluşma nedeni kişiden kişiye değişiklik gösterirken, genellikle bağışıklık sisteminin anormal tepkisiyle ortaya çıkar. Bazı insanlarda aniden ortaya çıkarken, bazı kişilerde ise yavaş yavaş ilerlemeye başlar. Bağ dokusu hastalığı sürecinde erken teşhis oldukça önemlidir. Bu hastalığa yakalanan kişilerde birkaç ay içinde belirtiler ortaya çıkar. Şimdi bu belirtilerden bahsedelim.

Bu hastalık başladığında kişinin derisinde çeşitli farklılıklar meydana gelir. Öncelikli olarak deride aşırı kızarıklık görülürken; bu kızarıklık kabarıklık ve dökülme ile devam eder. Ayrıca deride beyaz renkte lekeler meydana gelir. Bağ dokusu hastalığının belirtileri, kişinin yüz bölgesinde de değişiklikler ile kendini gösterir. Deride sertleşme oluşur ve nasır varmış gibi bir görünüm meydana gelir, bu durum ciddi görünüm bozukluğuna sebebiyet verir. Ayrıca saç dökülmeleri meydana gelir ve hastalığın şiddetli halinde saç dökülmeleri hız kazanır. Kemiklerde değişiklik olması gözlenir. Ayrıca eklem ağrıları bağ dokusu hastalığının en başlıca belirtileri arasında yer alır. Bu hastalıkta eklem yerlerinde şişlik, eklem bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma gibi problemler meydana gelir. Bazı kişilerde ise hızlı nefes alıp verme, kabızlık, karında şişlik, mide problemleri, hazımsızlık, dışkıyı kontrol edememe durumu, kuru öksürük ve nefes alırken hırıltı şeklinde sesler meydana gelir.

Bu hastalığın kesin nedeni henüz belirlenmemiştir. Yapılan araştırmalarda bağışıklık sistemi ile ilgili bir hastalık olarak belirtilirken, vücudun anormal şekilde tepki vermesi ile tanımlanır. Kişide gözlenen bu gelişmeler, yaşam kalitesini düşürürken böyle problemleri bulunan kişilerin vakit kaybetmeden doktor kontrolü yaptırması önemlidir. İlerleyen bağ doku hastalığında kişinin hayatında büyük olumsuzluklar yarattığı belirtilir. Hastalığın son safhasında, kişide yemek yiyememe hissi, yutkunmada problem çekilmesi, harekette kısıtlılık ve yatağa bağımlılık gibi problemlere sebebiyet verdiği için acil tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasında yer alır. Erken tanı, bu hastalığın tedavisinde önemli rol oynarken; geç kalınmış bağ dokusu hastalığında tedavi oldukça zordur.

Bağ dokusu hastalığının tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler genellikle hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Tedavi yöntemleri şunları içerir:

Bağ dokusu hastalığının tedavi sürecinde hastaların düzenli doktor kontrolü altında olması ve tedaviye uyum göstermesi oldukça önemlidir. Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak için erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır.