Kelebek Hastalığı Nedir? Kelebek hastalığı, deride içi sıvı dolu kabarcıklarla kendini gösteren genetik bir hastalık türüdür. Bu kabarcıklar, daha çok ağız içi, göz, burun, nefes yolu ve genital bölgelerde görülür. Kelebek hastalığında meydana gelen kabarcıklar, özellikle elle baskı yapıldığında, çarpma veya dokunma sonucu oluşur. Genetik kökenli bir hastalık olan kelebek hastalığı, akraba evliliği veya farklı genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kelebek Hastalığının Oluşumu Kelebek hastalığı, deriyi deri altına bağlayan liflerde bazı maddelerin eksikliği sonucu ortaya çıkar. Bu lifler, en ufak bir darbe sonucu koparak deri altında boşluk oluşturur. Bu boşluğa etraftaki dokulardan sıvı sızmaya başlar ve devamında kabarcıklar meydana gelir. Kalıtsal özellikte bir hastalık olduğu için kişi yaşamı boyunca bu hastalığa maruz kalır. Günümüzde kelebek hastalığının kesin ve kalıcı bir tedavisi bulunmamaktadır. Kelebek Hastalığı Türleri Kelebek hastalığı, distrofik kelebek hastalığı, jonksiyonel kelebek hastalığı ve epidermolizis simpleks olmak üzere üç ana grupta incelenir:
Kelebek Hastalığı Belirtileri Kelebek hastalığında yaşanan belirtiler, hastalığın nereye yerleştiği ve hangi tipte olduğuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Çocuğun vücudunda nereye dokunulsa kabarcıklar orada hâkim olabilir. Ufak bir temasla bile kabarcıklar büyük ve ciddi yaralara dönüşebilir. Hastanın güneşe çıkması mümkün değildir. Bazı vakalarda hastalık iç organları olumsuz etkileyebilir. Hastalığın belirtileri şunlardır:
Kelebek Hastalığı Tanısı Kelebek hastalığı tanısı, vücutta oluşan kabarcıklar ve yaralar üzerinden konulur. Fiziki muayene, aile öyküsü, kan tahlilleri, deri biyopsisi, bakteri kültürü ve farklı görüntüleme teknikleri kullanılarak hastalığın teşhisi sağlanır. Kelebek Hastalığı Tedavisi Kelebek hastalığını iyileştirebilecek kesin bir tedavi yoktur. Uygulanan tedavi yöntemleri, hastanın rahatını sağlamak ve yaşanan şikayetleri azaltmak amacıyla uygulanır. Tedavi seçenekleri şunlardır:
Hastanın ağız hijyenine dikkat edilmesi oldukça önemlidir. Ağız bakımında karbonatlı su veya salin solüsyonu kullanılabilir. Hastanın yumuşak dokuda diş fırçası kullanması gerekmektedir. Göz ve göz kapaklarında enfeksiyon gelişme olasılığı yüksektir. Bunun için damlalar kullanılabilir ve gerektiğinde göz estetiği uygulanabilir. Göz korneasındaki ülser gelişme riski için antibiyotik içerikli göz merhemleri reçete edilebilir. |